Yapımcı: ZA/UM
Yayınlanma Tarihi: 2019
Yataktan kalkıyorsunuz, başınızda müthiş bir ağrı var. Ayakkabılarınız yok, pervane döndükçe gözünüzün önüne renkli bir şey ilişiyor. Alkoldendir diyorsunuz. Ensenize ufak bir esinti sürtünüyor, pencerenizin açık olduğunu fark ediyorsunuz. Sonra bakıyorsunuz ki pencere açık değil, cam kırık!..
İzometrik oyunların yeri bende bir ayrıdır. Vakti zamanında oynadığım ve çok keyif aldığım Sanitarium, Fallout 1 ve Fallout 2 gibi oyunların, yakın vakitlerde ise Divinity: Original Sin, Tyranny gibi oyunların bu eğilimimin oluşmasında yerleri büyüktür. Disco Elysium da oyunculara hikayesini bu bakış açısı ile anlatmayı tercih eden oyunlardan. Karakteriniz alkol sorunu olan bir polis memuru. Polislerin pek de hoş karşılanmadığı – ki bunun haklı sebepleri de var – bir şehrin otelinin yanındaki boş bir arazinin ağacına bir adam asılıyor. Bunu yapanları bulmak için olay yerine dedektif olarak gönderiliyorsunuz. Oyun, sizin gönderilişinizden 3 gün sonra başlıyor. Müthiş bir akşamdan kalmayla uyanıyorsunuz. Odanız leş bir hâlde, kafanız bulanık, neler olduğunu, kim olduğunuzu, burada tam olarak ne işiniz olduğunu hatırlamıyorsunuz. Oyun boyunca hem kendi benliğinizin ve geçmişinizin, hem de cinayeti işleyenlerin ve onların amaçlarının ardından koşturuyorsunuz. Müthiş bir otorite sahibi ve bizden çok daha fazla dedektifliğe yaraşır bir polis memuru olan Kim Kitsurigi de bizimle birlikte bu soruşturma hikâyesinde sağ kolumuz olarak yer alıyor.
Bu üç gün boyunca öyle boktan şeyler yapmışız ki kaldığımız otelin yöneticisi ile aramız bozuk, ona 130 Réal borcumuz var, otelin çalışanlarından biri bizim yüzümüzden kaçmış, silahımızı ve polis rozetimizi kaybetmişiz, beş parasızız, bünyemiz sürekli alkol istiyor… Bunlar da yetmezmiş gibi bahçedeki ağaçta çürümekte olan cesedi indiremeyecek kadar hassas bir bünyemiz var! (Tabii bu oluşturduğunuz karaktere göre değişiklik göstermekte, her eylemin gerektirdiği yetenekler (skill check) farklı, benim karakterim bu gibi konularda epey zorlanıyor.)
Anlayacağınız oyun boyunca çözmeniz gereken türlü türlü sıkıntılar var. Ama korkmayın, her yiğidin yoğurt yiyişi bu defa gerçekten farklı!
Ne esprisi var bunu oyunun?
Son dönemlerde çıkan ve birincil bakış açılı ateş etme (FPS) üzerine kurulu RYOmsu oyunların insanları sürüklediği “Her konuşma seçeneğine tıkla ki görevi kaçırma” mantığı, hem oynayan kişinin rol yapma özgürlüğünü elinden alıyor hem de türün altını boşaltmaya başlıyordu. Bu noktada Disco Elysium’un sohbet seçeneklerinin müthiş bir özenle hazırlandığını söylemek gerekiyor. Zira bu oyunda, her konuşma seçeneğini denemek çok mantıklı değil.
Hatta kimi zaman eğer karakterinizi üzerine kurduğunuz ve yatırım yaptığınız yetenekleriniz sohbetle alakalı gereksinimi karşılarsa (yine skill check) o zaman konuşma ile alakalı beyninizin ilgili kısmından çeşitli yorumlar alıyorsunuz. Kimi zaman konuşma esnasında çıkan seçenekler ile alakalı örnek veriyorum Otorite‘den: “Bunu söylemek otoriteni sarsar.”, Mantık‘tan: “Burada aslında şunu kast ediyor.” ya da beyninizin ilgili kısımlarından “Sakın ilk seçeneği söyleme!” gibi bildirimler ve uyarılar alıyorsunuz. Buradan da aslında çıkacak olan sonuç şu: Eğer yetenek dağılımınız farklı ise, oyundaki olayları ve kişileri çok farklı yorumlamanız mümkün! Disco Elysium’u tekrar oynanabilir kılan ve herkesin tecrübelerinin epey farklı olmasına imkân veren kısmı da tam olarak bu.
Metinler
Oyun iddia edilene göre 1.000.000 kelimeyi aşkın bir metne sahip, oynanış boyunca ciddi anlamda derin konular irdeleniyor. Yönetim biçimlerinden varoluşsal konuşmalara, ahlaktan estetiğe birçok konu hakkında çeşitli muhabbetlere dahil oluyorsunuz. Bu açıdan oyunun ciddi anlamda bir İngilizce bilgisi gerektirdiğini ya da müthiş sabırlıysanız kapsamlı bir sözlük çalışması gerektirdiğini buradan söylemek istiyorum. Akıcı bir oyun deneyimi için en az Upper-Intermediate seviyesinde olup elinizde güzel bir sözlük bulundurmanızı tavsiye ederim. Oyunu oynarken yer yer bu konuşmalardan bunaldıysanız ve işi yokuşa sürmek istiyorsanız da üzülmeyin! Her konuşma seçeneğinde en azından bir iki adet goygoy seçeneği bulunuyor. İstediğiniz durumda herhangi bir varoluşsal karmaşadan kaçınma şansınız var yani 😀
Türkçe yama ekiplerinin bu oyunu Türkçe’ye çevirmelerini beklemek gibi bir düşünce varsa aklınızda çok umutlanmayın derim, büyük ihtimalle gerçekleşmeyecektir. Şu an gönüllü olarak böylesi bir yükün altına girip de başarıyla kalkabilecek ekip olduğunu sanmıyorum. Sıkı bir RYO hayranıysanız, sözlüğünüze yapışmanızı tavsiye edebilirim ancak.
Aksiyon
Eğer seviye kasıp karakterinizi güçlendirmek, düşmanlara karşı bileğinizin gücünü göstermek, adaletin eli olup yargı dağıtmak ve sürekli aksiyon ile çatışma içerisinde olmak istediğiniz bir RYO arıyorsanız, Disco Elysium size göre DEĞİL. Hatta aklınızda en ufak bir aksiyon fikri dahi varsa, hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Evet, oyunda yetenekleriniz üzerinden denediğiniz ve zar atarak sonuçlandırdığınız yetenek testlerine tabi tutuluyorsunuz ve başarılı da olsanız başarısız da, oldukça keyifli animasyonlarla karşılaşıyorsunuz. Kimi zaman müthiş çevik hareketlerle havada süzülmekte olan bir çiçeği elinizle yakalayıp iş arkadaşlarınızın takdirini ve güzel kadınların hayret dolu bakışlarını kazanıyorsunuz, kimi zaman da müthiş derecede elinize yüzünüze bulaştırıp 10-12 yaşındaki çocukların maskarası hâline geliyorsunuz. Ancak vurdulu kırdılı bir oyun arıyorsanız ve aklınızdan geçen RYO oyunu Skyrim ya da Witcher 3 ise, Disco Elysium size göre değil.
Ayrıca oyun içindeki her görsel, tek kelimeyle ENFES! Kendine has bir görselliğe sahip olan Disco Elysium, sanatıyla yer yer içinizi ısıtıyor, yer yer canınızı sıkıyor. Ama vermek istediği hissiyatı size bir şekilde iletiyor.
Oynanış, Temel Dinamikler
Özellikle oyunun başında her zamanki gibi bir karakter yaratım ekranınız var. Oynayacağınız karakterin zayıf yönlerini, güçlü yanlarını burada seçiyorsunuz. Oyunda görsel anlamda bir karakter yaratım seçeneği yok. Sadece fiziksel ve akli özelliklerini seçiyorsunuz. Ancak bu kısım cidden önemli, zira oyundaki her konuşmanın belirli yetenekler için yetenek testi bulunuyor ve bu testte başarılı olduğunuz takdirde yukarıda da bahsettiğim üzere ek seçenekler ve açıklamalar açılıyor.
Yetenekler
Yetenekler dört ana başlık altında toplanıyorlar. Akli, Ruhani, Fiziki ve Motorsal. Bu ana başlıkların sahip olduğu değerler, içerisinde barındırdıkları her ayrı dalı etkiliyorlar. Misal Motorsal’ın içerisinde bulunan tüm 6 yan dal, anadalın sahip olduğu taban puanına sahip. Yani El-Göz Koordinasyonu, Reaksiyon Hızı vesaire 2 adet puana sahipler. İçi boş kutucuklar bu yan dallara kaç yetenek puanı verebileceğinizi gösteriyor. İçi dolular ise kaç tane verdiğinizi… Çeşitli yollarla yetenek puanı verme üst sınırınızı belirli yan dallar ve ana başlıklar için arttırabiliyorsunuz. Ayrıca sağ taraftaki Soğukkanlılık (Composure) becerisinin toplam 6 puanının nerelerden geldiğini görebilirsiniz. +2 Motorsal ana başlıktan, +3 yetenek puanı atayarak, +1 ise eşyalardan gelmiş. Ayrıca oyunda farklı düşünceleri benimseyerek de çeşitli yan dallara puan atayıp eksiltebiliyor, öğrenim üst sınırını arttırıp azaltabiliyorsunuz.
Fikirler
Burası sizin Düşünce Dolabınız. Ya da beyninizin tavan arası ya da lüzumlu lüzumsuz her düşünceyi zihninizde nerede barındırıyorsanız işte orası. Oyun boyunca çeşitli eylemler sonucu – genellikle aynı düşünce yapısındaki cümleleri birden fazla kez kurarak – çeşitli fikirler geliyor aklınıza. Bu fikirler üzerinde kafa yorabiliyor ve bir sonuca varmaya çalışıyorsunuz. Kafanızı çeşitli düşüncelere yorarken geçici olarak kısmi debufflar (zayıflatmalar) alıyorsunuz. Çözüme ulaştığınızda ise yeni özellikler kazanıyorsunuz ki bu özellikler iyi ya da kötü olabilir. Oynayışınızı kötü yönde etkileyen fikirleri zihninizden çıkarma şansınız da var. Tabii bir yetenek puanı karşılığında!..
Burada örnek olarak oyundaki bilimsel komünizmin babası Kras Mazov‘un (tanıdık geliyor değil mi bir yerlerden :D) intihar edişi hakkında meraklanıyorsunuz. Baktığınızda pek mantıklı gelmiyor, adam tüm komünistlere ilham vermiş, harekatın simgesi hâline gelmiş ama sonra namluyu ağzını dayayarak intihar etmiş. “Bir komünist ol da kendini ağzından vur.” pek de mantıklı bir propaganda yöntemi gibi gelmiyor kulağınıza. Farklı bir şey var diyorsunuz. Sonra niye acaba diye bu fikir üzerinde kafa yormaya başlıyorsunuz. Her düşüncenin sonuçlanması için belirli bir süre gerekiyor. Örnek verdiğimiz bu düşünce için bu süre 4 saat 19 dakika imiş. Tabii oyun süresi olarak.
Hamiş: Eğer bir düşüncenin sonucunu aşırı merak ediyorsanız, kitap okuyarak hızlı vakit geçirebilirsiniz.
Hamiş2: Okuduğunuz bazı kitaplar sizi derinden etkileyebilir, moralinizden ya da sağlığınızdan olabilirsiniz.
Günlük
Oyun boyunca karşılaştığınız görevler ve ilerlemeler günlüğünüzde tutuluyorlar. Günlük içerisinden yaptığınız ilerlemeleri görebilirsiniz. Günlükte görevler hangi gün aldığınıza ve tamamlanıp tamamlanmadıklarına göre ayrılıyorlar. Kayıtlarda herhangi bir değişiklik olduğunda ufak bir ünlem işareti ile bu size belirtiliyor. Ayrıca sağ tarafta oynadığınız polis memuru ile ilgili çeşitli bilgiler yer alıyor. Burada oyun boyunca yaptığınız eylemlerin ve kurduğunuz cümlelerin çetelesi tutuluyor.
Envanter
Oyundaki envanter Araçlar, Kıyafetler, Eşyalar ve Etkileşimliler olarak dörde ayrılmış durumda.
Kıyafetler
Her giydiğiniz kıyafete göre belirli yan dallara güçlendirmeler ya da zayıflatmalar alıyorsunuz. Fark ettiğim kadarıyla genellikle her kıyafet, dış görünüşüne göre bir etkiye sahip oluyor. Yani bir takım elbise Otoritenizi arttırabilir ama parmak arası bir terliğin bunu yaptığını göremezsiniz. Genellikle ihtiyacınıza göre giyiniyorsunuz, bu da belli dereceye kadar belirli bir konseptte giyinmenizi sağlıyor. Yapımcılar eşyaları hazırlarken buna dikkat etmişler.
Araçlar
Araçlar kısmında oyun içinde çeşitli şekillerde kullanabileceğiniz eşyalar mevcut. Geri dönüşüm makinesinde paraya dönüştürebileceğiniz şişeleri biriktirdiğiniz bir poşet, çeşitli kasaları ve kutuları açmak için kullanabileceğiniz bir levye ve daha net düşünmenizi sağlayacak arada bir iki fırt çekebileceğiniz içki şişesi bunlara örnektir.
Eşyalar
Bu kısımda ise satabileceğiniz ancak çeşitli konuşmalarda ve durumlarda işinize yarayabilecek ve farklı konuşma seçenekleri açabilecek nesneler bulunuyor. Maalesef oyunda şunları satabilirsiniz, şunlar dursun diyebileceğim bir ayrım yapamıyorum. Nesneler çok kesin şekilde ayrılmış değiller.
Etkileşimliler
İsminden de anlayabileceğiniz üzere bu nesneler ile etkileşimde bulunabiliyoruz. Bunlara okuyabileceğiniz kitaplar, inceleyebileceğiniz kimlikler, çiçekler, haritalar ve bilimum nesne dahil. Kitaplar başta olmak üzere bazı nesneler ile etkileşime girerken zamanın oldukça hızlı akıp gittiğini de tekrar belirteyim.
Beyaz ve Kırmızı Yetenek Testleri
Son olarak bunlardan bahsetmek istiyorum. Oyunda yeteneklerinize başvuracağınız ve zarlar vasıtasıyla sonuçlanacak çeşitli eylemler olduğunu söylemiştim. Tekrar tekrar deneyebileceklerinize Beyaz Test (white check), yalnızca bir deneme şansınızın olduğu eylemlere ise Kırmızı Test (red check) deniyor. Beyazları tekrar denemek için ise, eylem için gereken yetenek yan dalına bir yetenek puanı yatırmanız ya da o beyaz testi açacak özel bir eylem – alakalı birisiyle konuşmak gibi – gerçekleştirmeniz gerekiyor.
Unuturum diye korkmanıza da gerek yok! Oyun içerisinde karşılaştığınız tüm beyaz testler günlük ekranının ikinci sekmesinde bulunan harita kısmında tutuluyorlar. Ayrıca bu testler için gereken yan dalların neler olduğu, başarma ihtimali ve şu anda tekrar denenip denenemeyecekleri de belirtiliyor. Arka planları beyaz olanlar şu anda denenebilir testler, arkası gri olanlar ise ilgili yan dala bir yetenek puanı yatırıldığından denenebilecek olanlardır.
Oyunla alakalı söyleyeceklerim bunlardan ibaret, sıkı rol yapma oyunu hayranlarının muhakkak denemesi gereken enfes keyifli bir oyun olmuş kendileri. Yılın en iddialı oyunlarından Disco Elysium ile, keyifli bir maceraya atılmaya hazır olun!