Yapımcı: Obsidian Entertainment
Yayınlanma Tarihi: 2016
Bir diyar düşünün ki müthiş güçlere sahip büyücü bir tiranın teki yüzünden taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmamış olsun. Bu tiran ise buyruklarının yerine getirilmesi için diyara Edict (Ferman) adı verilen dehşetli lanetler yollasın. Siz ise bu tiranın savaş alanındaki kanunu olun… Evet, kanunu, baş düşmanı değil.
Tyranny, belki de sizi soktuğu konum neticesiyle mihvallerinden sıyrılıyor. Kötülükler saçan bir imparatorun ezdiği geçtiği bir köyden çıkıp intikam yeminleri ederek ona karşı koymuyor, aksine onun ordusundaki kıdemli askerlerden biri olarak savaşa yön veriyorsunuz. Karşınızda ise türlü kötülüklerde hilkat garibeleri, yaratıklar falan yok; eşini, oğlunu, anasını, babasını korumak isteyen gariban insanlar var. Ve siz işlerin neresinden tutsanız elinizde kalıyor!
Tiran Kyros’un gücü her ne kadar müthiş boyutlarda olsa da, diyarın her noktasıyla tek tek ilgilenebilmesi çok mümkün olmadığından kendi altında Archon (Hükümdar) adı verilen müthiş güçlü kişileri tutmakta. Bu Archonlar Kyros’un Kanunları’na karşı gelmedikleri sürece kendi ordularını kurmakta ve diğer Archonlar ile mücadele etmek de dahil olmak üzere Kyros’un Fethi’ne doğrudan zeval vermeyecek şekilde çeşitli eylemler yürütmekte özgürler. Fatebinder unvanına sahip olan biz ise Kyros’un diyardaki kanunu olan Archon Tunon the Adjudicator(Hakim Tunon)’un diyardaki sesiyiz. Fetih sonrası en ufak bir isyan kıvılcımını dahi söndürmeye yollanmış olan bizim her sözümüz Tunon’un sözü, dolayısıyla da diyarın kanunu yerine geçiyor. Maceramız sırasında türlü türlü çekişmelere ve ikilemlere son vermek adına çeşitli kararlar veriyoruz. Ama hiçbir zaman iki tarafı da memnun edemiyoruz! Ve verdiğimiz kararlar dahilinde düzenli olarak Tunon’a rapor vermemiz de cabası. Eylemlerimizi açıklayamadığımız durumda canımızın tehlikeye girme olasılığı da yüksek üstelik!
Diyardaki fetih hareketine katılan, Kyros’un altında yer alan iki büyük ordu var. Scarlet Chorus (Kızıl Koro) ve Disfavored (Gözden Düşmüşler) uzun zamandır bir çekişme halindeler. Prestij ve güç çekişmesi içerisindeki bu iki ordunun da amacı fethedilmemiş son toprağı da Kyros’un imparatorluğuna katarak daha üst bir noktaya erişmek. İki ordunun da kendilerine göre güçlü ve zayıf yanları var. Ayrıca bu iki ordunun başındaki isimlerin ikisinin de Archon olduğunu ve kendi çaplarında oldukça güçlü olduklarını belirtelim. Yeri geliyor bu iki büyük gücün arasında tampon vazifesi görmek, kimi zaman aradaki sürtüşmeyi arttırmak durumunda kalabiliyorsunuz.
İzometrik bakış açısıyla oynadığımız oyuna karakter yaratım aşaması ile başlıyoruz. Karakterimizin Geçmişini (History), Yeteneklerini vesaire seçmekle başlıyoruz. Burada History kısmı önemli, zira geçmişimize göre oyun içerisinde ekstra konuşma seçenekleri açılıyor. Kafes Dövüşçüsü iseniz kavgada burnu kırılmış bir adamla fazladan iki kelam edip kanına girme şansınız oluyor mesela. Bu yüzden rol yapma açısından kendi geçmişinize ayak uydurmanız önemli. Ayrıca ileride kendi topraklarınız olursa diye kullanabileceğiniz bir Sancak tasarlamanız da mümkün.
Ardından bir Conquest (Fetih) haritası geliyor. Kyros’un fethi sırasındaki kırılma noktalarına dair bize seçenekler sunuluyor. Ve bu seçeneklere göre oyunun haritası ve siyasi durum inanılmaz derecede değişiyor. Örnek olarak fetih boyunca verdiğiniz kararlar arasında büyücüleri saf dışı bırakmak adına huşu duyulacak bir kütüphaneyi yıkıp yakma kararı verirseniz, diyardaki büyücülerle çok da samimiyet kuramadığınızı ve aradığınız bilgilerin aslında yakmış olduğunuz kütüphanede olduğunu fark edebilirsiniz! Ayrıca diyarın vereceğiniz kararlar neticesinde bu denli farklı şekillere bürünüyor oluşu da 25 saatlik bir oynanışla bitirdiğim oyunun birden fazla kez farklı senaryolarla oynanabilirliğinin önünü açıyor.
Oyunun bir diğer sevdiğim yanı ise büyüleri bizim oluşturuyor oluşumuz! Çeşitli büyü Çekirdekleri (Core) ve bunlara ekleyebileceğimiz türlü türlü İfadelerle (Expression) çok farklı büyüler ortaya çıkarabiliyoruz. Dilerseniz ateş çekirdeği ile uzun menzilli ve çok hedefli bir büyü yapabilirken, isterseniz buz çekirdeği ile tek hedefli ve kısa mesafeli bir büyü yapabilirsiniz. Ancak şunu da belirtelim, bir büyü ne kadar fazla özellik içeriyorsa, karakterler onu kullanabilmek için o kadar fazla Zekaya (Wits) ihtiyaç duyuyorlar.
Konusuna gelecek olursak kötücül Kyros Hanım’ın (Kyros’tan “she” diye bahsettiklerini söylemiş miydim?) emri altında çeşitli kararlar almak zorunda kalıyorsunuz. Ve bu emirler genellikle belirli bir süre içinde yerlerine getirilmezlerse tüm diyarı yok edecek derecede güçlü bir ültimatom olan Edict lanetleri ile geldiğinden dolayı, üzerinizde biriken bu sorumluluğun altında aslında normal şartlarda ne kadar zalimce ve acımasızca olduğunu düşüneceğiniz çeşitli kararları aldığınızın farkına varacaksınız. Ve belki de eylemlerinizin sonucunda ölecek onlarca masum insanın vebalini de Kyros’un boynuna atarsınız! Ama bu oyunda kirlenecekler sizin elleriniz oluyorlar. Ve belki bu diyarı kurtarmak ve sistemi içeriden çökertmek için elinizden bir şeyler gelir, kim bilir? Ya da belki insanların barış içinde yaşayabilmeleri için hepsinden daha yüce ve güçlü bir Tiran gerekiyordur gerçekten de?
Son olarak oyunu hakkıyla oynayabilmek için oldukça iyi bir İngilizceye sahip olmanız gerektiğinin, ayrıca oyunun kendine ait tarihini ve dilini anlamak için yanınızda her ihtimale karşı güzelinden bir sözlük bulundurmanızın iyi olacağının da altını çizeyim. Zira karakterler arasında geçen her konuşmanın hatta bu konuşmalar arasında sizlere aktarılan betimlemelerin bile önemi çok büyük.
Özetle, Obsidian oldukça iyi bir iş çıkarmış. Oynayın, oynatın!